 |
| Hayatı Kabusa Çeviren Hastalığa Son! |
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hastalığa sokak açan hücreleri kandan temizleyen "aferez" yoluyla bir senedir yüklü bakımda yatan ve ilaç tedavilerine cevap vermeyen hasta, tekrardan günlük hayatına döndü. Hastanın tedavisini yürüten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Azası Profesyonel . Dr. Murat Törüner, "kolit" olarak malum "İltihabi Bağırsak Rahatsızlığı "nın, "ülseratif kolit" ve "Crohn rahatsızlığı " ismi altında 2 aşağı türü yer aldığını ifade etti . Bu hastalığın şuanki yollarla rehabilitasyonunun olası olmadığını, ara ara uykuya geçtiğimiz hastalığın, bazen de alevlendiğini anlatan Törüner, şu verileri aktardı: " Bir Takım hasta olanlarda uyku durumu baht yapıtı uzunca devam ediyor . Rehabilitasyonda önce süreçte yan tesiri az ve daha uzunca zaman kullanılabilen ilaçlar kullanılıyor. Hastalığın ilerlemesi şeklinde ise yan tesiri daha bir sürü ilaçlara başvuruluyor. Hastalığın mekanizması bir sürü sıkı bilinmemekle beraber , beden , bağırsakları düşman olarak görüyor ve bu vaziyette bağırsaklarda iltihabi durum gelişiyor. Bu sebeple ileri evrede bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılması gerekmektedir . Bu ilaçların uzunca zaman kullanılması şeklinde de zor yan etkiler meydana çıkabiliyor. Bu yan etkiler, zor enfeksiyonlar şeklinde görülebiliyor." Daha bir sürü 30-40 yaşlarında, hem bayan benzer zamanda erkeklerde meydana çıkan hastalığın görülmesinde genetik yatkınlığın gösterişli meydana geldiğini anlatan Törüner, " Bir Takım kişilerde rahatsızlık 70 yaşında bile görülebiliyor" diye konuştu . Ülseratif kolitin kanlı ishal, Crohn'un ise ishal ve karın ağrısıyla belirti verdiğini, bir takım hasta olanlarda ağız, cinsel uzuv , deri benzeri yerlerden dışkı gelebildiğini kaydeden Törüner, hastalığa karşın özel bir ilaç meydana gelmediği amaçlı yüzde 100 iyileştirme fırsatı var olmadığını , ileri olaylarda , başlarda yüzde 80'ler dolaylarında başarı sağlanan kortizon rehabilitasyonunda bile başarının daha sonraları düştüğünü altını çizdi . Hastalarda zor ruhsal sıkıntılara sokak açan iltihabi bağırsak hastalığına karşın deneysel iyileştirme yöntemlerine başvurulduğunu anlatan Törüner, hastalığa sokak açan hücreleri kandan temizleyen "aferez" yolunun de bu deneysel tedavilerden biri meydana geldiğini duyurdu . Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde aferez yapılmış olan 20 yaşındaki Crohn hastasının, bir senedir yüklü bakımda tutulmasına nazaran hiçbir rehabilitasyona cevap vermediğini anlatan Profesyonel . Dr. Murat Törüner, laf konusu uygulamayla alakalı şu verileri aktardı: "Hastaya uyguladığımız aferez yöntemi ile bağırsakları düşman olarak gördüğü amaçlı hastanın kanında fazla ve anlaşılamayan bir reaksiyona sokak açan hücreleri dolaşım sisteminden filtreleme inşa ederek temizledik. Bu hücreler temizlendiği amaçlı de hastadaki iltihabi bağırsak rahatsızlığı belirtileri ortadan kalkmış oluyor . Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Türkiye'nin en ileri iyileştirme merkezlerinden birisi. Terapötik Aferez Merkezi ise ameliyathane kurallarına sahip ülkenin en ileri merkezlerinden birisi. Aferez yolunun oldukça başarılı olması amaçlı hem gastroenteroloji, benzer zamanda aferez ile ilgili gelişmiş koşullara sahip merkezlerde inşa edilmesi kocaman ehemmiyet taşıyor." Törüner, tedavisi tamamlanan Crohn hastasının bağırsaklarında açılan fistüllerin tamamıyla kapandığını, rahatsızlık izlerinin ortadan kalkmasıyla hastanın tekrardan günlük hayatına döndüğünü ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların minimuma indirildiğini ifade ederek , " Fakat bu, hastanın tamamıyla sıhhatine kavuştuğu manasına gelmek bilmiyor . Takibinin sürmesi gerekmektedir . Aferez işleminin tespit edecek bir zaman daha sonra tekrarlanması gerekebilir" diye konuştu . Ülseratif kolit hastası bir yabancı kişiye de benzer rehabilitasyonun başlandığını ifade eden Törüner, "Bu hastanın da ilaca ilişkili sorunları vardı. Geçtiğimiz hafta önce işlemi uyguladık. Bunu 4 defa daha tekrarlamak gerekmektedir . Neticeleri fakat 3. işlemden daha sonra almaya başlıyoruz. Her işlem sonrasında hastadaki gelişmeyi izliyoruz . Hastalığın bu aşağı türünde başarı oranı yüzde 50'nin üstünde . Almanya'da yapılmış olan bir araştırmadan sıkı sonuçlar alındı" şeklinde sohbet etti .
